Burçin Özdemir // Nefes Koçu
09 Aralık 2016

Bu aslında bir kişisel gelişim hikayesi. Mutsuz bir kadının nefes terapisi sayesinde parıldamasını, kendini değerli bir mücevher gibi hissetmesini anlatıyor. Üstelik Burçin şimdi başkalarına da şifa dağıtıyor.
Savaşçı bir ruhum var benim. Gelip burada yaşamayı, burada mutlu olmayı başarmak istedim. Çünkü Bodrum benim 15 yıllık hayalimdi.

Bodrum’a gelme hikayenle başlamak isteriz. 

Ben 10 yıla yakın İstanbul’da insan kaynakları alanında çalıştım, bankacılık sektöründe. Akbank’tan HSBC’ye geçtiğimde aslında kariyerimin en iyi dönemleriydi fakat aşırı yoğun bir tempoda çalışıyordum. Sürekli seyahatlerim oluyordu. Bir süre sonra örnek aldığım müdürlerimin hayatına baktım. Evet, iyi bir kariyerleri vardı ama ailelerinden uzaklardı. Çocuklarını göremiyor hatta onları büyütemiyorlardı!

Yavaş yavaş farkındalık oluşmaya başladı, değil mi? 

Aynen öyle. Ve dedim ki benim istediğim hayat bu değil. Bunu farkettiğim gün işteki motivasyonum da bozulmaya başladı. Bodrum’da da arkadaşlarım vardı, Kısa bir mola vermek için buraya geldim. 1 hafta kaldım. O haftanın sonunda Bodrum’dan ev tutup gitmiştim İstanbul’a.

O ne hız!

Aklımda hiç bir şey yoktu. Ne iş yapacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim İstanbul’daki hayatı istemediğimdi. Her neyse geldim Bodrum’a ve bir süre danışmanlık vermeye devam ettim. Bir süre sonra aşık oldum, evlendim ve oğlum oldu.

Her şey şahane gidiyor şu ana kadar. 

Evet ama öyle değil tabii ki. Çevre konusunda çok sıkıntı çekmeye başladım. Kafa dengi arkadaşlarım olmadı Bodrum’da. Bir yandan da danışmanlık yapmayı bırakmıştım ve maddi sıkıntılar oluşmaya başladı ve ben erken doğum yaptım! Oğlum ve ben ölüm tehlikesi geçirdik. Çok ciddi bir travma yaşadık o dönemde.

Hangi yılda oluyor bunlar? 

2012.

Çok geçmiş olsun. Bu olaydan sonra mı tanıştın nefes terapisi ile? 

Hayır henüz değil. Açıkçası o noktada Bodrum benim için bir işkenceye dönüştü. Sağlık sektöründeki sorunlar, istediğim gibi bir çevre bulamamam ve aile içindeki sorunlar nedeniyle ben İstanbul’a dönmeye karar verdim. Tabii bu bizim evliliğimizin de sonu oldu. Çünkü eşim İstanbul’a gelmek istemedi.

İstanbul’da geldi mi mutluluk?

Tabii ki hayır! Benim aklım her şeye rağmen Bodrum’da kaldı. Bir yandan da oğlumu babasından ayırdığım için hata ettiğimi hissettim. Ve bir müddet sonra yine ilk başta yaptığım gibi 1 günde karar verip Bodrum’a döndüm.

Bodrum’un nesinde kaldı aklın? O kadar travma yaşadıktan sonra… 

Savaşçı bir ruhum var benim. Gelip burada yaşamayı, burada mutlu olmayı başarmak istedim aslında. Çünkü Bodrum benim 15 yıllık hayalimdi.

Oldukça heyecanlı bir hikaye bu. Nefes konusu ne zaman gündeme gelecek, merak etmeye başladım. 

Sanırım yaklaştık! İkinci gelişimde de bir kolejin kurumsal iletişim departmanında çalışmaya başladım. Ve tabii ki yine çok yoğun bir rutinin içine girdim. Bir gün oğlum yanıma gelip “anne senin için endişeleniyorum” dedi. O an uyandım. İşte nefes o günden sonra girdi hayatıma.

Nasıl?

Sürekli çocuklarla iç içeydim ve gördüm ki pek çok çocuğun ve tabii yetişkinlerin de sıkıntıları var. Bir kısmı da gözle görülür şekilde mutsuz. Bu durum kendi başımıza da gelmesin diye biraz okumaya, araştırmaya başladım. Ve tesadüfler sonucu nefes terapiyi buldum. İlk başta sadece derin nefes alarak ne kadar rahatladığımı keşfettim. Sonra eğitim almaya karar verdim ve Mustafa Kartal’la tanıştım. Eğitimlere gittikçe düzelmeye başladım. Hayatımdaki kaos çözülmeye başladı. 5 yıldır bırakamadığım ilaçları nefes terapisi sayesinde bıraktım. Ve tekrar gülmeye başladım.

Nedir nefes eğitimi? 

Şöyle; biz doğarken diyafram nefesi ile doğuyoruz. Daha sonra yaşadığımız korkular, aile ilişkileri, örf ve adetler sebebiyle diyaframdan kopup sadece üst solunum ile nefes almaya başlıyoruz. 2 yaşından sonra bitiyor maalesef. Derin nefes alamadığınız zaman vücuda az oksijen gidiyor, farkında olmadan nefes tutuyoruz. O zaman da hayat kalitemiz doğal olarak düşüyor.

Ne işe yarıyor peki nefes çalışmaları ve nasıl yapılıyor? 

Yararı o kadar çok ki! Öfke kontrolü, anksiyete, kalp ve damar hastalıkları ve hatta kanser tedavisinde bile kullanılıyor. Sadece nefes de değil aslında bir yaşam koçluğu da var işin içinde. Bir farkındalık konuşması yapıyoruz ilk önce. Hayatla derdi ne onu öğreniyoruz. Sonra nefes çalışmaya başlıyoruz. Diyafram nefesi almayı öğretiyoruz. Meditasyon ve holoterapi çalışmaları ile devam ediyoruz.

Holoterapi nedir?

Aslında bir bilinçaltı temizliği. Kişiyi hipnoza sokmadan, tamamen bilinci açıkken, bilinçaltına döndürüp problemin kaynağını buluyoruz. Ben bu sayede böcek korkumu yendim mesela. O böceği renklendirdim ve üstümde yürüttüm zihnimde.

Peki, nerede veriyorsun derslerini?  

Terapilerimizi şimdilik Ess Atölye’de yapıyoruz. İlerisi ile ilgili olarak bir nefes okulu projemiz var ama biraz olgunlaşması gerekiyor. Ayrıca Neşe Erberk Anaokulu’nda da 4-5 yaş çocuklarla haftada bir kez nefes çalışmaları yapıyorum. Çocukları diyafram nefesine geçireye çalışıyorum. Oyunlarla yapıyoruz bunu. Pipetlerle, balonlarla, küçük toplarla…

Nasıl ulaşabilirler sana? 

Sosyal medyadan olabilir ya da telefon edebilirler: 0533 3105108.

Son sözünü de alalım. 

Mutluyum. Bunca şeyden sonra şunu söyleyebilirim: Seni yendim Bodrum!

            

 

 


Diğer Röportajlar..
40
Yukarı Çık