Kahvaltılık Tarifler
24 Ekim 2017

Kahvaltı yapmak ya da yapmamak! İşte tüm mesele bu...  

Pelin Çini  kimdir?Eğitimlerinin ardından Milliyet gazetesinde muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı. TV8’de Aramızda Kalsın programını sundu. Sonra; spor eğitmenliğine yöneldi. Türkiye’nin 2. spinning stüdyosu Redbike’ı kurdu. Şimdi; Bodrum’da spinning dersleri veriyor.

     Hayatım boyunca kahvaltı etmekten keyif almadım. Size garip gelebilir ama o upuzun, tabakların masaya sığmakta zorlandığı, fonda mutlaka kızartma kokusu bulunan meşhur kahvaltı sofraları bana göre olmadı hiç.
 Bir kere sucuklu yumurta sevmem, tereyağının tadını doğduğum andan itibaren diyet yaptığım için 20’li yaşlarda anca keşfettim. Kaymak, tahin, pekmez derseniz de bedenim birkaç aydır varlıklarından haberdar.
      Durum böyle olunca benim için kilo vermenin daha kolay olduğunu, ‘aldatıcı’ kahvaltı sofralarının üzerimde bir etkisi olmadığından sabahları galeta & kahve ile geçiştirerek birkaç yüz kalori kâra geçtiğimi düşünebilirsiniz efendim. Ancak durum tam tersi!

      Eğer sağlıklı olmak, fazla kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız öğrenmeniz gereken ilk şey asla öğün atlamamanız gerektiği. Özellikle de kahvaltıyı. Çünkü 8 saatlik dinlenme sonunda bedeniniz yakıtı azalmış, deposu boşalmak üzere olan bir otomobil gibi uyanıyor. Çalışmaya yani kalori yakmaya devam edebilmesi için doğru yakıtı bir an önce alması lazım.

     Yani sevgili okuyucu sen “aman aç kalayım da kilo vereyim” diyerek kahvaltıyı atlar isen bedenini yavaşlatır ve kurtulmak istediğin kilolarına daha sıkı sarılmış olursun.

     Bunu kendime kabul ettirmem yıllarımı aldı. Yemek yedikten sonra suçlu hissetmemeyi ve yiyor olmanın yakma sürecinde çok etkili olduğunu anlamam da  öyle... Ancak denedim, onayladım. Besin değeri yüksek (özellikle protein açısından) bir kahvaltı ile güne başlamak ay sonunda bana daha fazla yağ kaybı olarak döndü. Gelelim parantez içine. Yani proteine... Neden bu kadar önemli?

     Çünkü protein vücudun ana yapı taşlarından biri. Kendisi vücut dokularının oluşumu & tamiri, bağışıklık sisteminin doğru şekilde çalışması ve hormon dengesinin düzenlenmesi gibi meselelerde başrol oynamakta. Kısacası bedenimiz yaşamaya ‘programlandığı’ şekilde  varlığını sürdürmek için proteine ihtiyaç duyuyor. Hele de spor yapıyor yani kaslarımızı gün içerisinde hırpalıyorsak proteini ihmal etme lüksümüz yok.

    O zaman güne hangi protein ile başlayacağız? Bence en kolayı yumurta! Aranızda sevgilim gibi sabah kalkar kalkmaz kırmızı et yemekten keyif alanlar da vardır belki ama biz çoğunluk, mangal kokusuyla güne başlamaktansa yapılışı ve yenişi daha kolay olanı yani yumurtayı tercih ediyoruz. Peki, vücut tarafından tamamen emilen saf protein içermesinin dışında folik asit, fosfor, demir, çinko açısından da zengin olan yumurtayı her sabah sıkılmadan tüketmenin formülü ne ola ki?
    Ben “Ay kokuyor yahu” demeden, ağzımda lokmaları biriktirip geviş getirmeden, kendim için iyi bir şey yapıyor olduğumu bilerek üstelik de bundan keyif alarak güne başlamak için bir takım yumurta tarifleri uydurdum. Aşağıda paylaşacağım. Senden isteğim denediklerinin fotoğraflarını ve fikirlerini benimle paylaşman. Bana mailimden (pelincini@gmail.com) ya da sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsin. Yazıyı  konu kahvaltı olunca asla es geçilmemesi gereken bir alıntı ile sonlandırmayı borç bilirim. Haftaya görüşene dek “sağlıklı” kal emi...


TARİFLER

Otlu&Peynirli Puf Omlet

Malzemeler: 

2 yumurta

1 paket buğday rüşeymi

Göz kararı süt

Bir tatlı kaşığı zeytinyağı

İki yemek kaşığı lor peyniri

Maydanoz

Mesele çok basit; malzemeleri karıştırıp az yağlı tavada önlü arkalı pişiriyoruz. Bu tarifteki kilit nokta buğday rüşeymi. Buğdayın en tepe bölgesinde yer alan, tohumun üremesini ve çimlenmesini sağlayan kısmın adı bu. Bir anlamda buğdayın kalbi. Demir, folik asit, E vitamini açısından çok zengin ve lif değeri inanılmaz. Yani bağırsaklarınızı çalıştırmakta zorlanıyorsanız rüşeymin faydasını göreceğinizden eminim. Buğday rüşeyminin benim için önemli olmasının nedeni ise biraz farklı. Bıraksanız pastanede yaşayabilecek derecede kek, börek, çörek seven biri olarak omletimin puf puf, kek gibi bir dokuya sahip olmasını ona borcuyum. Son olarak 100 gramında 26.7 g protein olduğunu belirtmem yeterlidir sanırım.


Muzlu Protein Tozlu Pancake

Malzemeler: 

2 ölçek protein tozu

4 yumurta

tarçın

1 adet muz

Dilerseniz bir tatlı kaşığı toz tatlandırıcı

Pancake yemeyi kim sevmez? Eminim siz de benim gibi özellikle Pazar sabahları Instagram’da birbirinden güzel pancake fotoğraflarına bakıp iç geçiriyorsunuzdur. Peki ya pancake’i “sağlıklı” şekle sokmak mümkün mü? Tabii ki! Protein tozu artık hepimizin aşina olduğu bir malzeme. Sporcu besini satan mağazalarda bulabilirsiniz. Ben Bjoy’un tek kullanımlık olanlarını tercih ediyorum. Favorim muzlu. Ancak çikolatalısı da hiç fena değil. Yapılış kolay. Malzemeleri karıştırıp, az yağlı tavada pişiriyoruz. İsterseniz muzu blender yerine çatal ile ezmeyi tercih edin derim. Ağzınıza daha yoğun bir muz tadı geliyor. Bu arada hazırladığınız pancake’leri dolapta saklayıp gün içerisinde atıştırmalık olarak da tüketebilirsiniz.

 

Sürülebilir Yumurta 

Malzemeler: 

4 adet haşlanmış yumurta

Yarım su bardağı tuzsuz lor peyniri

Maydanoz

Kırmızıbiber

Dereotu

Haşlanmış yumurtayı tek başına yemekte çok zorlandığımdan ve ekmek üzerine bir şey sürme eylemine canı gönülden bağlı olduğumdan bu tarifi uydurdum. Yumurtaları haşlayıp mutfak robotuna koyun. Üzerine lor peyniri, dereotu, maydanoz ve kırmızıbiberi ekleyip krem peynir kıvamında bir karışım elde edene dek karıştırın. Taze kızarttığınız tam buğday unlu ekmeğe sürebilir ya da kaşıkla tüketebilirsiniz. Püf noktası: Sarımsaklı ekmek çok sevdiğim bir şeydir. Ben yumurta karışımına sarımsak tozu da ekliyorum. Böylece ekmeğe sürdüğümde pizzacılarda yediğim sarımsaklı ekmek tadına benzer bir tada kavuşuyorum. Üstelik ekstra yağ yerine bol bol protein alarak.


Diğer Konuk Yazarlar..
15
Yukarı Çık